6 Eylül 2013 Cuma

Dügün Pastası


Uykusuz ve yorgunum... İlk düğün pastamı bitirmiş olmanın mutluluğu da üzerimde elbette.
Çiğdem ile çocukluğumuz beraber geçti . Haftasonları onların Bahçeköy'de, Belgrad Ormanı'nın içindeki evlerine gider oksijen manyağı olurduk. Bisiklete binmeyi orada öğrendim. Ihlamurların kokusundan baygın düşmek nedir, mangal nasıl yellendirilir, çalı çırpı nerede nasıl toplanır, neden piknik yapmak sinir bozucu bir şeydir, ormanda tuvalete gitme adabı nedir gibi soruların cevaplarını da onunla beraber geçen çocukluğum sırasında öğrendim.
Neyse, işte gel zaman git zaman Çiğdem büyüdü (tabii ben de:)), evlenmeye karar verdi (tabii ki ben de diyemeyeceğim :), pastasını da bana yaptırmak (evlenme fikrinden daha parlak bir karar:) istedi.


Maketiydi, çiçeği böceğiydi, pastasının keki kreması, eksik sipariş, gecenin üçünde iki yeni pasta derken bu macera bitivermiş. Düğünde göbek atacak halim bile kalmamıştı.
Pasta keserlerken beni de yanlarına alarak bir düğün klasiğini yerle bir eden Çiğdem ve Seyfettin'e teşekkür ediyorum :) Düğün pastasından önce damat bir çatal aldı, sonra bana yedirdi, ben de geline yedirdim... Şaka değil gerçek :)) İkisine de mutluluklar diliyorum...

0 yorum:

Yorum Gönder

Special design for Bonbon Butik Pasta by GeCe